Mikroskopla Görüyor Muyuz? – Ian Hacking
Birkaç yıl önce, Western Washington Üniversitesi’nden bir biyolog olan Dr. Jal Parakh ile bilimsel realizmi tartışıyordum. Filozofların önemli bulduğu birçok şey hakkında konuştuk. Parakh, teorik olarak öne sürülen varlıkların varlığına inanmanın temel nedeninin, onları gerçekten görmenin iyi ve daha iyi yollarını geliştirmiş olmamız olduğumuzu çekinerek ekledi. Felsefi meseleleri es geçen bu saf içgüdüye karşı protestoya başladım, ama durmak zorunda kaldım. Söylediği doğru değil miydi?
Geçtiğimiz sonbaharda, Stanford Üniversitesi’nin “Biyologlar için Mikroskopi” dersindeki konuşması esnasında, Profesör Dr. Paul Green, üstünkörü bir şekilde, “X-ışını kırınım mikroskopisinin artık atomik yapı ile insan zihni arasındaki ana arayüz” olduğunu belirtti. Basit ayrıntıların insanı Dr. Green felsefe yapmıyor. Fakat, bu tür bir ifadeye ilham veren araçlar hakkında, realizmi ve antirealizmi tartışan bilim filozoflarının biraz bilgiye sahip olmaları gerekir. Takip ettiği şey, kendini biyolojiyle sınırlayan ve ışık mikroskobunu zorlukla aşan öncelikli başlangıçtır. Bu bile, pek çok filozofun iyi anlamadığından şüphelenilen fevkalade bir mucizedir. Şüphesiz, mikroskoplar çoğu insanın düşündüğü şekilde çalışmaz. Peki, sorulabilir, bir filozof niçin bir mikroskopun nasıl çalıştığını önemser ki? Çünkü bilimsel realizm problemlerini aydınlatmak ve hem de başlığımın sorduğu soruyu cevaplamak için doğru bir anlayış gerekiyor. Felsefi literatürümüz, nedensel algı teorilerinin karmaşık ifadeleriyle doludur, ancak tuhaf bir şekilde, bunların gerçek hayatla ilgileri yoktur. Gettier tarzındaki, bu ya da o kavramsal analizi sorgulayan anormal nedensel zincirlerin fevkalade tasvirlerine sahibiz. Ancak modern mikroskopist, algı hakkında çalışan koltuk felsefesi öğrencilerinin en yaratıcısından daha şaşırtıcı hilelere sahiptir. Felsefede ihtiyacımız olan şey, kurgulardan da garip olan hakikatlerin farkındalığında daha iyi olmaktır. Şimdi, “Kimin çoğaltma gücü ile gördüğümüzdür / şimdiye kadar dünyanın daha önce görebilmiş olduğundan daha fazlasını” biraz anlamamız gerekiyor.1
Büyük Varlık Zinciri
Filozoflar teleskoplar hakkında çarpıcı biçimde yazdılar. Galileo, Jüpiter’in aylarını gördüğünü iddia ediyorken, göksel alanda görme yasalarının yeryüzündeki yasalarla aynı olduğunu varsayarken, kendisini felsefe yapar halde buldu. Paul Feyerabend bu durumu, mükemmel bilimin akıl ile ilerlediği kadar propaganda ile de ilerlediğini iddia etmek için kullandı: Galileo, deneysel bir akıl yürütücü değil, dolandırıcı bir insandı. Pierre Duhem teleskopu, hiçbir teorinin reddedilmesinin gerekmediği meşhur tezini sunmak için kullandı, zira uymayan fenomenler, yardımcı hipotezler değiştirilerek her zaman kabul edilebilirdi (eğer yıldızlar teorinin öngördüğü yerde değilse, teleskopu değil gökleri suçlayın). Kıyasla, mikroskop, nadiren felsefi paradoks üretmek için kullanılan mütevazi bir role sahiptir. Belki de bunun nedeni, herkesin dünyadaki dünyaları, burada yeryüzünün üzerinde bulmasıdır. Shakespeare, Kraliçe Mab ve küçük antrenörünü yazarken büyük varlık zincirinin belagatli bir şairidir: “Cırcır böceği kemiğinden kamçısının sapı, Kamçının kendisi incecik zardan; Gri üniformalı bir sinektir arabacısı, tembel bir kızın parmağından çıkan, Tombul bir kurdun yarısından da küçük bir sinek.”2 İnsan görüşünün kapsamı altında tahmin edilen bir ufaklıktır bu. Diyoptrik büyüteçler kullanıldığında, doğrudan görme ve ışığın kırılma yasaları sorgulanmamıştı. Bu bir hataydı. Sanırım, Ernst Abbe’den önce bir mikroskobun nasıl çalıştığını kimse anlamadı (1840-1905). Kraliyet Mikroskopi Derneği başkanı tarafından ve yıllarca standart Amerika ders kitabının mikroskopi üzerine yazılan birçok baskısında yer alan tepkilerden biri, bizim en nihayetinde mikroskoptan görmediğimizdi. Çözümün teorik sınırları:
”Abbe’nin araştırmasıyla açıklanabilir hale gelir. Araştırmasında, mikroskobik görmenin sui generis olduğu gösterilmiştir. Mikroskobik ve makroskobik görme arasında bir karşılaştırma olamaz ve yoktur. Küçük cisimlerin görüntüleri, sıradan kırılma yasaları vasıtasıyla mikroskopik olarak tasvir edilmez; bunlar diyoptik sonuçlar değildir, ancak tamamen kırınım yasalarına dayanırlar.” 3
Bunun, olağan herhangi bir anlamda, mikroskopla görmediğimiz anlamına geldiğini düşünüyorum.
Mikroskop Filozofları
Her yirmi yılda bir, bir filozof mikroskoplar hakkında bir şeyler söylemiştir. Mantıksal pozitivizm ruhu Amerika’ya geldiğinde, Gustav Bergman’ı okuyan birisi bize onun kullandığı felsefi terminolojiyi aktarabilirdi:
”. . . mikroskobik nesneler gerçek anlamıyla fiziksel şeyler değildir, ancak yalnızca dil ve resimsel imgelem sayesindedirler . . . Mikroskoptan baktığımda, gördüğüm tek şey bir duvardaki gölge gibi tarlada sürünen bir renk parçasıdır.” 4
Ardından Grover Maxwell, gözlemsel ve teorik varlıklar arasında temel bir ayrım olduğunu inkâr ederek, görüşün sürekliliği çağrısında bulundu: “Bir pencere bölmesine bakmak, gözlüklere bakmak, dürbünlere bakmak, düşük güçlü bir mikroskoptan bakmak, yüksek güçlü mikroskop, vb.” 5 Bazı varlıklar bir kerede görünmez olabilir ve daha sonra, yeni bir teknoloji hilesi sayesinde gözlemlenebilir olabilirler. Gözlenebilir ve sadece teorik arasındaki ayrım ontoloji için ilgi çekici değildir.
Grover Maxwell, bilimsel realizmin bir çeşidine teşvik ediyordu. Sadece teorilerimizin gerektirdiği gözlemlenebilir varlıkların varlığına inanmamız gerektiğini iddia eden antirealizmi reddetti.
Çevirmen: Gülsüm Esen
Kaynak: Ian Hacking, Mikroskopla görüyor muyuz? , (Çev. Gülsüm Esen) , https://www.academia.edu/43063573/%C3%87eviri_Mikroskopla_g%C3%B6r%C3%BCyor_muyuz_Ian_Hacking , Erişim Tarihi: 06.09.2022
Dipnotlar:
1 From a poem, “In commendation of the microscope,” by Henry Powers, 1664. Quoted in Saville Bradbury, The Microscope, Past and Present, Oxford: Pergammon, 1968.
2 W. Shakespeare, Romeo ami Juliet, 1, iv. 58, 66-67. Konu bütünlüğü sağlaması açısından orijinal metne bir dize daha eklenmiştir, çevirinin alındığı yer:
3 William B. Carpenter, The Microscope ami its Revelations, 8th edition, revised by W. H. Dallingcr, Dmdon and Philadelphia 1899. Quoted in S. H. Gage, The Microscope, 9th edition, Ithaca:ComstcKk, p. 21. Gage contra.sts the alternative theory that microscopic vision “is with the unaided eye, the telescope and the photographic camera. This is the original view, and the one which many are favoring at the present day.”
4 G. Bergmann, ‘‘Outline of an empiricist philosophy of physics,” American Journal of Physics, 11 (1943), 248-258, 335-342. Reprinted in Readings in the Philosophy of Science, H. Feigl and M. Brodbeck, eds.. New York: Appleton-Century-Crofts, 1953.
5 Maxwell’e göre hepsi birbirinin aynısıdır